Özgür Özel’den Adalet Bakanına: Hadi yazın iddianameyi görelim

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mart’taki operasyon sonrası tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ve aynı dosyada yer alan İBB bürokratlarını Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti. Ziyaretin ardından kameralar karşısına geçen Özel, hem siyasi iktidarın tutumunu hem yargı süreçlerini hem de Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasını sert ifadelerle eleştirdi.

Özel, cezaevinde tutuklu bulunan İBB çalışanları Ceyda Kiryak, Fatoş Pınar Türker, Elif Güven, İpek Elif Atayman ve Güldem Şık’la görüştüğünü belirterek şöyle konuştu: 

“Bu arkadaşlarımız üst düzey liyakata sahip, mesleklerinde Türkiye ve dünyada saygın firmalarda çalışmış isimlerdir. Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul’u liyakatle yönetme anlayışı çerçevesinde davet edilen bu isimler, şimdi hiçbir delil olmadan bir suç örgütü kurgusuyla cezaevindeler. Hikâyelerini dinlediğinizde insan hem üzülüyor hem de utanıyor.”

Özel, tutuklu bürokratların yalancı şahitlik yapmaları için baskı altında tutulduğunu öne sürerek şöyle devam etti:

“Savcıların SEGBİS görüşmelerinde ‘Ekran kapanır, beni bir daha göremezsin, evlatlarını 10 yıl göremezsin’ şeklinde tehditlerde bulunduğunu biliyoruz. Elimizde belgeler var. Bu baskılarla yalancı şahit yaratılmak isteniyor. Uyarıyorum: Kimseyi özgürlüğüyle, çocuklarıyla tehdit etmeyin!”

“MASAK raporun vardı ya… Hadi iddianameyi yaz da görelim!”

Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na seslenerek ellerinde yeterli delil olduğunu iddia edenlerin hâlâ bir iddianame hazırlayamadığını söyledi:

“MASAK raporunuz vardı ya, şahitleriniz vardı ya… Hani iddianame? Yok! Çünkü yok. Şimdi geçmişte İBB’de çalışmış, şu an çalışmayan kişilere yalan ifade verdirmek için baskı yapılıyor. Adalet Bakanı’na sesleniyorum: Her şey elinizde. Hadi yazın iddianameyi görelim bakalım ne yazacaksınız!”

“Bahçeli destek verirse yeni bir Türkiye başlayacak”

Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye Beylikdüzü mitinginde yaptığı çağrıyı Silivri çıkışında da yineledi:

“Ben diyorum ki 3T: Terörsüz Türkiye, tutuksuz yargılama, TRT’den canlı yayın. Buyurun hep birlikte destekleyelim. Herkes duysun iddiaları da cevapları da. Bizim veremeyecek hesabımız yok. Cesaretimiz tam.”

“İmamoğlu İstanbul’un muhafızıdır”

Ekrem İmamoğlu ile yaptığı görüşmeyi aktaran Özel, İBB Başkanı’nın yalnızca bir siyasi figür değil, İstanbul halkının emaneti olduğunu vurguladı:

“Ekrem Başkan, İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı olarak burada çalışmaya devam ediyor. İstanbul’a yapılan büyük kötülüğü yakından takip ettiğini ve önümüzdeki günlerde deşifre edeceğini söyledi. ‘İstanbul bana emanet edildi. Ben İstanbul’un muhafızıyım. Yapılanları biliyorum, açıklayacağım’ dedi.”

“AYM kararının Meclis’te okutulmaması anayasaya karşı suçtur”

CHP lideri, tutuklu milletvekili Can Atalay hakkında verilen Anayasa Mahkemesi kararının TBMM’de okutulmamasına da sert çıktı:

“Kararın Meclis’te okutulmaması anayasaya karşı suçtur. Bunu yapmayan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’tur. Dün bu kararı Meclis’te okutan Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca ise Anayasa’ya uygun hareket etmiştir. Gülizar Hanım Meclis’in ve hukukun namusunu korumuştur. Numan Bey bu süreçte tarafsızlığını kaybetmiştir.”

“Sakın savaş ilan etmeye kalkmayın, eder sayarım”

Konuşmasının sonunda Meclis’te yaşanan gerilimlere atıf yapan Özgür Özel, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a açık uyarıda bulundu:

“Sakın bize savaş ilan etmeye kalkma. Meclis Başkanvekilimi, kâtip üyemi tehdit etme. Bunu savaş ilanı sayarım. Bundan sonra atacağınız her anayasaya aykırı adımı savaş ilanı kabul ederim.”

“3T sorusuna cevabım: Terbiyesizlik, terbiyesizlik, terbiyesizlik”

Özel, MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’ın “3T” çıkışına verdiği yanıtla da dikkat çekti:

“3T ile cevap vereyim: Terbiyesizlik, terbiyesizlik, terbiyesizlik.”

"Gülizar Biçer Karaca belki de Numan Kurtulmuş‘u da kurtardı"

“Özellikle Can Atalay’la yaptığımız görüşmenin tarihi bir önemi var. Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar ki Meclis’te okutulmak üzere yollanmış karardır. Yargıtay’a yerine getirilmek üzere yollanmış karardır. Anayasa’ya aykırı bir şekilde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş da biliyor ki kendisiyle bunları defalarca konuştuk ki AYM kararları herkesi bağlar, Anayasa’da öyle yazıyor. Yasayı, yürütmeyi, yargıyı ayrı ayrı bağlar. Birileri yargıya ‘AYM kararına uyma’ dedi ve Anayasa Mahkemesi’ne bu konuda itiraz edildi. Anayasa Mahkemesi kararının herkesi bağladığını söyledi. Kararı da gerekçeli olarak ilan etti. Bu kararın Meclis’te okunması lazım. Okunmaması Anayasa’ya karşı suç. Suçu işleyen Numan Kurtulmuş. Dün o hataya ortak olmayıp Meclis Başkanvekilliği görevi sırasında kararı okutan Gülizar Biçer Karaca doğrusunu yaptı. Memlekette Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmaması için bir yargılama olsa Numan Kurtulmuş ceza alır, Gülizar Biçer Karaca da beraat eder. Gülizar Biçer Karaca belki de Numan Kurtulmuş‘u da kurtardı yaptığı işle. Meclis adına yaptı. Şimdi bu yapılan iş ile ilgili atıp tutuyorlar. Ya siz kimsiniz Anayasa Mahkemesi kararına uymamak, uyanı da suçlamak.”

"Sakın bize savaş ilan etme"

“Numan Bey’i aramızdaki hukuka da binaen nezaketle uyarıyorum, nezaketle. Siz ne demiştiniz ilk başta? ‘Bizi, beni destekleyin’ dediniz. Ben ne dedim? ‘İki yıllığına aday çıkarıyorum, iki yıl boyunca tarafsız Meclis Başkanlığı yapın, tarafsız Meclis Başkanlığı. İki yıl sonra karşınıza aday çıkarmayacağım, sizi destekleyeceğim.’ Şimdi geldik son noktaya dayandık. Zurnanın ‘zırt’ dediği yerdeyiz. Mihenk taşının vurulduğu yerdeyiz. Anayasa Mahkemesi kararı Anayasa’ya uygun okutulmuş. Buna karşı ‘Artık okutuldu, gereği yapıldı’ demek yerine, dün tutanaklara erişimi kaldırmayı... Neymiş efendim, tedbiren kaldırıyormuş. Meclis’te konuşulan şey tutanakta olur. Tutanak Meclis’in namusudur. Kararı Anayasa Mahkemesi’nden okutan Meclis Başkanvekili. Şimdi ona karşı bir pozisyon alacakmış, yok yetkilerini kullanacakmış. Yetkilerini kullanacaksan okutulan kararın arkasında duracaksın. Yoksa asla ve asla tarafsızlığını hiçbirimize de anlatamazsın, Türkiye’ye de anlatamazsın, kendi vicdanına da anlatamazsın. Ben o HAS Parti döneminden gelen ve aslında nasıl farklı düşündüğü bilinen bir kişinin, yastığa başını koyduğunda kendine ve vicdanına anlatamayacağı bir işe imza atmamasını tavsiye ederim. Atarsan ne olur? Ne dedim? Sordu İstanbul basını, ‘Bu yapılanlar nedir?’ dedi, bu sürecin başında. ‘Savaş ilanıdır’ dedim. ‘Tayyip Bey savaş ilan etmiştir, başımızın üstündedir’ dedim. ‘Siz ne yapacaksınız?’ dediler. ‘Savaş ilan edilen birisi ve bir parti ne yapacaksa onu yapacağım.’ dedim. Numan Bey’e söylüyorum. Sakın bize savaş ilan etmeye kalkma. Savaş ilanı kabul ederim. Meclis Başkanvekilimi tehdit etme, savaş ilanı kabul ederim. Kâtip üyemi tehdit etme, savaş ilanı kabul ederim. Bundan sonra da Anayasa’ya aykırı bir adım atma, savaş ilanı kabul ederim.”

Özel’den Bahçeli’ye "3T" çağrısı: CHP’nin A planı da Z planı da Ekrem İmamoğlu’dur

17 Nisan 2025

(EMK)