“Hatay’da tarım alanlarının yok edilmesi kabul edilemez”

Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı Mağaracık ve Hıdırbey mahallelerinde, afet konutu inşaatları kapsamında kamulaştırılan tarım arazilerine dün (16 Nisan) iş makineleri girdi; çok sayıda zeytin ve narenciye ağacı söküldü. Yaşananlara tepki gösteren arazi sahiplerine ise jandarma müdahale etti.
Türkiyeli 75 ekoloji, hayvan ve insan hakları örgütü bileşeni olan İklim Adaleti Koalisyonu, Samandağ’da yaşananlara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Koalisyon, “Bu açık bir mülkiyet gaspıdır ve halkın geçim kaynaklarına yönelik bir saldırıdır,” diyerek kamuoyunu ve demokratik kitle örgütlerini dayanışmaya çağırdı.

Samandağ’da kamulaştırma tepkisi: "Deprem bizi öldürmedi, hükümet öldürdü"
“Kabul edilemez”
Dikmece ve Samandağ’daki hazine arazileri yerine verimli tarım alanlarının, yüzlerce yıllık zeytinliklerin TOKİ projeleri için seçilmesine dikkat çeken Koalisyon, şunları kaydetti:
“Üstelik zirai don yüzünden meyve ağaçlarının çiçeklerinin dalından kuruduğu bu günlerde, ciddi bir gıda kıtlığı bizi beklerken, çiçeğe durmuş zeytin, defne, kayısı, erik, mandalina, limon ağaçlarının TOKİ’ler için kökünden sökülmesi, Dikmece’de dikili buğday tarlalarının, verimli tarım alanlarının yok edilmesi kabul edilemez.”
Tarım alanlarının yerine yoğun betonlaşmanın tercih edilmesinin ekolojik sonuçlarına da dikkat çekilen açıklamada, “Sıcaklık artışı ve tozlaşma da arı ve diğer hayvanların yaşam koşullarını bozacağı için arıcılık ve hayvancılık da olumsuz yönde etkilenecektir,” denildi.
“Dikmece’de zeytin ağaçları yeniden sökülüyor”
Koalisyon, Mağaracık’ta zeytin ve narenciye ağaçlarının iş makineleriyle söküldüğü saatlerde, Dikmece’de 12. Etap TOKİ konutları için tapulu zeytinliklerde ağaç söküm işlemlerine yeniden başlandığını kaydetti.
Öte yandan Antakya’nın Serinyol Mahallesi’nde bulunan Yıldırım Mesire Alanı’nda da çam ağaçlarının kesildiğine dair görüntülerin kamuoyuna yansıdığı vurgulandı.
“TOKİ’lerde oturan halk ne yiyecek?”
Koalisyon, yeniden yapılanma sürecinde barınma ihtiyacının karşılanmasının önem arz ettiğini, ancak afet konutlarının hızla bitirilmesi için beton ve inşaat kalitesinden ödün verildiğini belirterek yetkililere şu soruları yöneltti:
“TOKİ’lere yerleştirilecek olan halk, güvenle bu evlerde oturabilecek mi ve daha sonra nasıl geçinecek? Nasıl beslenecek? Barınma sorununu çözmek için yöre halkının geçim olanaklarını sağlayan tarım alanları, zeytinlikler, narenciye bahçeleri TOKİ’ler için yok edilince Hataylılar bölgedeki varlıklarını, yaşamlarını nasıl sürdürebilecek?”
“Bu açık bir mülkiyet gaspıdır”
Yaşananları ‘açık bir mülkiyet gaspı’ ve ‘halkın geçim kaynaklarına saldırı’ olarak nitelendiren Koalisyon, “Tapulu arazilerini savunmaya çalışan yurttaşlara yönelik kolluk kuvvetlerinin müdahalesi ise bu hukuksuzluğa ortak olmaktır,” dedi.
Açıklamada, 6 ve 20 Şubat depremlerinin ardından yeniden ayağa kalkmaya çalışan Hatay halkının; yaşam alanlarının, kültürel mirasının ve doğal çevresinin korunmasının öncelikli olması gerektiği vurgulandı. İktidara ise yanlış uygulamalardan bir an önce dönmesi çağrısı yapıldı.
Koalisyon ayrıca, Mağaracık halkının acele kamulaştırma kararlarının iptali için açtığı davanın 21 Nisan’da görülecek duruşması öncesinde, demokratik kamuoyunu dayanışmaya ve ses yükseltmeye davet etti.
(VC)